Turizmin Yeni Milenyumuna Doğru

Turizmci olmanın ne kadar kolay ve zor olduğunu yaşayarak karar vermek gerekir. Turizmin dünü ve bugünü yaşayanlar, yarının turizmine yorum yapabilir. Geçmiş 30 yıllık turizm yaşantımı 3 aşamada, 10 yıllık dilimlerle incelersek eğer, değişimlerin istatistiğini yapabiliriz. İlklerin turizminde, yabancı işletmelerin öncülüğünde yol aldığımızı görürüz.

Turizmin  Yeni Milenyumuna Doğru
Abbut SAYILIK Turizm profesyonel Esnaf

Turizmin  Yeni Milenyumuna Doğru

Turizmin standardı ve konsept bilgileri meslek anlayışındaydı.

Her departmanın işleyişi oya işçiliği ile dantel şeklini alırdı. Az otel yeterli çok fazla kalifiye eleman vardı. Yerinin adamı olma şartları, o günlerden kalma deyimdir meslekte. Hizmet kalitesi izlenir, bazen de sadece barmenin Showları için bara gidilirdi. Otellerde kalmanın kültür seviyesi yüksek ve zenginliğine atfedilirdi.

Yabancıların ülkemize seyahatlerinde yapmış oldukları alışverişlerde harcadığı paralar ölçü birimiydi. Esnaf hangi milletten gelen misafirler daha çok harcama yapar ve zengin bir milletti bilinirdi. Şimdiki gibi istatistiki bilgilere kimse itibar etmez, kendisini dünyanın en iyi istatistikçisi olduğunu kabul ederdi. Özellikle şehir otelleri bu konuda uzmandı.

Ne zamanki sahiller de buna dahil oldu, İstanbul, İzmir, Ankara gibi şehirdeki turizm profesyonelleri devreye girdi. Öyle ki sahil otelciliğinin şehir otelciliği mantığından farkını, misafirlerin yaklaşımlarına göre şekillendirdiler.

Profesyonel, nezih, beyefendi ve hanımefendi edasıyla hizmet ettiği mesleğin saygınlığını görürdü.

 Zaman içinde işletmelerin çok hızlı büyümesi ve hizmet kalitelerinin daha hızlı ve pratik eğitimlerle insana verilen değer arttı. Kaliteden asla ödün vermeden çalışmalar devam etti.

Ne zaman her şey dahil sistem başladı, ikinci, üçüncü ve beşinci bant anlayışıyla oteller fazlalaştı. Kaliteden ziyadesiyle, ödün verilmeye başlandı. Şimdilerde esnaf istatistik bilgilerinden mahrum. Ülkeye giren ve çıkan istatistiklerini televizyondan takip etmeye çalışıyor.

Esnaf  tezgahların önünden geçen kuru kalabalıktan, dükkan kirasının çıkartmayı ummakta. 

Kalitenin ve hizmet anlayışının bizler tarafından da kıyaslanması söz konusu. İşletmeler ve esnaflar, oksijen maskesinin tüpünü ortak kullanmaya devam etmek zorundalar. Bir taraf oksijen almamışsa, diğer taraf yaşayamaz. 

Her geçen gün kalite ve markadan kaybettiğimiz gerçeğini görmekteyiz..

Geleceğin turizminde yeni neslin işleri daha çetin. Mücadeleleri  kalifiye profesyonellerin daha az olduğu, zaman diliminde sıkıntıları aşmak zorunda. Sürdürüle bilir meslek olması konusunda, ciddi destek almaları gerekecek. Gelecek yıllarda

Türkiye’ de turizmin geliştirilmesi için, kalifiye personel ve yöneticilerin çalıştırdığı, tesislere ihtiyaç vardır.

Turizm’e başladığım yıllarda çok kaliteli yabancı ve yerli işletmeler vardı.  Buradan yetişen meslektaşlarımız, daha sonraları çok iyi pozisyonlara geldiler. Eğitim yapar ve eğitim verdiği yetişenlerle öğünülürdü.

Geleceğin turizmi yeni trendlerde ve farklı kulvarlarda yol izlenecek. 2020 yılı turizm için Özal’ lı yıllardan sonra, ikinci dönem harita ayrımına girdi..

Turizm bundan sonraki çağın milenyumunu yaşayacak da diye biliriz. Geleceğin turizmi tüm Dünyada yeniden şekillenecek.

Arz ve talepler değişecek. Turizm anlayışı insanların yaşantısında farklılaşacak.

 Alışıla gelmiş, turizm hayalleri yeniden gözden geçirilecek. Önceliği uzun zamandır çocuklu ailelerde deniz, havuz, güneş ve kaydırak anlayışları masaya yatırılacak. Yeni turizm anlayışında ailelerin önerileri belirleyici olacaktır.

Sağlık turizmi ve doğa turizm anlayışı, sahillere rakip olacağı şimdiden bellidir.

Turizmden temennim, her şey dahil sistemi, kalite, hizmet anlayışı, sürdürüle bilirlik ve çağın gereksinimleri tartışmaya açık olsun..

Turizmin ülkemiz adına yaraşır hizmet anlayışıyla, hak ettiği konumda değer verilsin. Kazancın hak etti emeği karşılasın. Turizmden hayatlarını idame edenlerin uzun vadeli yararlanması sağlansın. Ülke yararına, hizmet kalite anlayışının ön planda olduğu, değerlerimize sahip çıkılsın. Yeni konseptler daha kaliteli ve kazançlı olmasını temenni ederim.Türkiye’ de  kaliteli rekabet her zaman, Turizmin daha yukarıya çıkmasını sağlayacaktır.  

saygılarımla